Knight Online ve Gündem Hakkında Herşey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DUYU ORGANLARI

Aşağa gitmek

DUYU ORGANLARI Empty DUYU ORGANLARI

Mesaj tarafından Å§!kª Ptsi Kas. 05, 2007 6:04 am

B:İŞİTME DUYUSU ORGANI
İşitmenin önemi:İşitme duyusu organı kulaktır.Kulağın,çevremizi tanımada ve bilgi kazanmamızda önemli bir yeri vardır.Çevremizdeki çeşitli sesleri kulağımızla duyarız.Kulağı işitmeyen kimseler sesleri anlamada ve konuşmada sıkıntı çekerler.Böyle kimselere sağır denir.
Kulağın yapısı:Kulak,dış kulak,orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir.
Dışkulak,kulak kepçesi kulak yolu ve kulak zarından meydana gelmiştir.Kulak kepçesi kıkırdatan yapılmıştır.İçindeki girinti çıkıntılar sesin hangi yönden geldiğini anlamamızı sağlar.
Orta kulak,içi hava ile dolu bir boşluktur.Bu boşluk,östaki borusu adı verilen ince bir kanalla geniz borusuna bağlıdır.Orta kulakta bir birine bağlı üç kemik vardır.Bunlara şekillerine göre çekiç kemiği,örs kemiği ve özenti kemiği adı verilir.Bu kemikler kulak zarı ve iç kulak arasında bir köprü görevi yapar.Orta kulak oval pencere zarı ile iç kulağa bağlıdır.
İç kulak,içi sıvı ile dolu bir boşluktur.Bu boşluğun salyangoz kabuğu gibi kıvrılmış kısmında işitme sinirlerinin uçları bulunur.İç kulak boşluğundaki sıvı içinde ayrıca vücudumuzun dengesini de sağlayan sinir uçları vardır.
Nasıl işitiriz?:Sesler cisimlerin titreşmesinden meydana gelir.Havada dalgalar halinde yayılır.Dalgalar halinde sesler kulağımıza kadar gelir.Bu sesler,kulak kepçesi tarafından toplanır ve kulak yolundan geçerek kulak zarına çarpar.Sesin çarpmasıyla kulak zarı titreşir ve orta kulaktaki kemikleri hareket ettirir.Ortakulakta hareket eden kemikler,titreşimi iç kulağa açılan oval pencere zarına iletir.Oval pencere zarı titreşince,içkulaktaki sıvıda dalgalar meydana gelir.Bu dalgalanma,işitme sinirlerinin uçlarını etkiler.İşitme sinirleri,etkiyi beyindeki işitme merkezin iletir.Böylece sesleri işitiriz.
KULAĞIN SAĞLIĞI
Kulak yolunda bulunan kıla,kulak kiri denen salgı yardımı ile kulağa gelen tozları ve mikropları tutar.Bunların kulak zarına kadar gitmesini önler.Kulak yolunun kirlerle tıkanması ağır işitmeye sebep olur.Gerektiği zaman doktora gidilerek kulak yolu yıkatılır ve kulak temizliğine dikkat edilir.
Sivri şeylerle kulağın karıştırılması çok tehlikelidir.Kulak zarı delinebilir.Nezle ve grip gibi hastalıklar orta kulağın mikroplanmasına ve östaki borusunun tıkanmasına sebep olur.Bu durumlarda doktora başvurulup gerekli tedaviler yaptırılır.
Çok şiddetli ve gürültülü sesler kulak zarını zedeler ve duyarlılığını azaltır.Böyle yerlerde bulunmaktan sakınılır.Çok şiddetli sesler karşısında ağız açık tutulur.Ağız açık olunca östaki borusundan ortakulağa hava girer.Bu hava,kulak zarının patlamasını önler.
Kulağın ağrıması ve akması halinde doktora başvurulur.Bu durumlarda gelişi güzel ilaç ve tedavi olmak tehlikelidir.
ŧ!kª
ŧ!kª
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 83
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 25/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DUYU ORGANLARI Empty Geri: DUYU ORGANLARI

Mesaj tarafından Å§!kª Ptsi Kas. 05, 2007 6:05 am

KOKLAMA DUYUSU ORGANI
Koku almanın önemi:Koklama duyusu organı burundur.Çevremizdeki kokuları burnumuzla alırız.Yiyeceklerin taze,bayat ve bozulmuş olup olmadığını kokularından anlarız.Kötü koku çıkaran şeylerden uzaklaşarak kendimizi koruruz.
BURUNUN YAPISI
Burnumuzu dıştan parmağımızla yoklarsak,ön kısmının kıkırdaktan ve arka kısmının kemikten yapıldığını anlarız.Burun,ortasında bulunan bir kemikle ikiye ayrılır.Burun içi,ince bir zarla kaplıdır.Bu zarın,alt bölgede rengi kırmızıdır.Sümük salgılayan bezler vardır.Burun deliği kenarında kıllar bulunur.Burun boşluğunun üst kısmında koklama sinirlerinin uçları vardır.
Nasıl koku alırız:Bazı maddelerden,gaz ve buhar halinde çıkan maddeler havaya karışır.Bu maddeler solunum yaptığımız hava ile birlikte burnumuza girer ve burunun yukarı kısmındaki ince ve nemli zarda bulunan koklama siniri uçlarımı uyarır.Koklanma sinirleri,bu etkiyi beyindeki koklama merkezine iletir.Böylece maddelerin kokusunu anlarız.
Solunum organı olarak burunun önemi:Burunun,ayrıca solunum oranı olarak da önemli görevleri vardır.Bunun içinde bulunan kıllar ve sümük,hava ile birlikte gelen tozları ve yabancı maddeli tutar.Soğuk ve kuru hava burundan geçerken ısınır ve nemlenir.Akciğerimize,temiz,ılık ve nemli hava girer.Böylece burnumuzun yardımı ile akciğerlerimizin sağlığı korunmuş olur.
BURUNUN SAĞLIĞI
Burunun,mikropların vücudumuza gireceği önemli bir kapıdır.Burunun içindeki kılların koparılması ve sert şeylerle karşılaştırılması tehlikelidir.Burunun temizliğine dikkat edilir.Burun,mendille silinir ve su çekerek sık yıkanır.
ŧ!kª
ŧ!kª
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 83
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 25/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DUYU ORGANLARI Empty Geri: DUYU ORGANLARI

Mesaj tarafından Å§!kª Ptsi Kas. 05, 2007 6:05 am

DOKUNMA DUYUSU ORGANI
Dokunma duyusunun önemi:Dokunma duyusu organı deridir.Cisimlerin sert,yumuşak,düz,pürüzlü,soğuk,sıcak olup olmadığını derimizle anlarız.Yanma,donma,yaralanma gibi tehlikelerden derimiz yardımı ile korunuruz.
Derinin yapısı:Derimiz,iki tabakadan meydana gelmiştir.Bunlardan birincisine üstderi incisine alt deri denir.Üst derinin dış kısmı cansızdır.Cansız olan bu kısım zamanla aşınır.Kir ve kepek halinde dökülür.Üst deride ter kanallarının ağzı ve kıllar bulunur.Üstderinin alt kısmı renkli ve canlıdır.Derimizin rengini bu kısım verir.Bu canlı kısımda çoğalan hücreler zamanla ölürler.Ölü hücreler dıştaki cansız kısmı meydana getirir.
Altderi canlıdır.Burada ter bezleri,ter kanalları,yağ bezleri,kıl kökleri,kılcal damarlar ve dokunma sinirlerinin ucundaki dokunma cisimcikleri bulunur.
Derinin görevleri:Dokunduğumuz maddelerin sıcaklık,soğukluk,sertlik,yumuşaklık gibi etkileri,dokunma cisimciklerini etkiler.Bu etkiler,dokunma sinirleri tarafından beyindeki dokunma merkezine iletilir.Böylece dokunduğumuz maddelerin nasıl olduğunu anlarız.
Derinin bunlardan başak görevleri de vardır.En önemli görev,vücudumuzun dışını örterek kas ve organlarımızı dış etkilere karşı korumaktır.Deri,vücudumuzun yazın sıcaktan,kışın soğuktan korur.Terleme ve solunum yolu ile kandaki zararlı maddeleri dışarı atar.
Derimizin sağlığı:Uyuz,egzama,siğil,kurdeşen,deri kanseri,mantar ve saçkıran gibi hastalıklar deri hastalıklarıdır.Bunların görülmesi halinde hemen doktora başvurulur.
Derimizin sağlığını korumak için sık yıkanmamız ve temizliğe dikkat etmemiz gerekir.deri üzerindeki toz ve kirler,ter bezi kanallarını kapatır.Bu kanalların kapanması solunumu güçleştirir.derinin kirli olması çeşitli deri hastalıklarına sebep olur.Deri üzerinde meydan gelen çizik ve kesiklerden vücuda mikrop girer.Bu gibi çizik,kesik ve yırtıklar zaman geçirmeden tedavi edilmelidir.
Güneş banyosu yapmak,denizde ve temiz suda yüzmek derimizin sağlığı için çok yararldır.
ŧ!kª
ŧ!kª
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 83
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 25/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DUYU ORGANLARI Empty Geri: DUYU ORGANLARI

Mesaj tarafından Å§!kª Ptsi Kas. 05, 2007 6:06 am

A:Görme Duyusu Organı
Görmenin önemi:Görme duyusu organımız gözdür.Varlıkların biçimlerini durumlarını,
Renklerini,yakın ve uzağı gözlerimizle anlarız.
Gözün yapısı:Göz,göz yuvarlağı ile bunu koruyan ve hareke ettiren organlardan meydana gelir.
Gözü koruyan ve hareket ettiren organlar,göz çukuru,göz kapakları,göz kasları,gözyaşı bezleri,kirpikler ve kaslardır.Göz yuvarlağı iç içe üç tabakadan meydana gelmiştir.
Dışta beyaz renkli koruyucu bir tabaka vardır.Buna sert tabaka denir.sert tabaka gözü
Korur.Sert tabakanın ileri doğru tümsekleşen ön kısmına saydam tabaka denir.
Sert tabakanın altında kılcal damarların bulunduğu koyu renkte bir tabaka vardır.Buna
damar tabaka denir.Damar tabaka gözü besler.Damar tabakanın ön kısmı düz ve renklidir.Renkli olan bu kısma da iris denir.Gözün rengini bu kısım verir.İrisin ortasındaki
yuvarlak deliğe gözbebeği denir.Göz bebeği az ışıkta büyür,fazla ışıkta küçülür.
Damar tabakanın altında beynimizden gelen görme sinirlerinin ağ gibi yayıldığı bir tabaka bulunur.Bu tabakaya ağtabaka denir.Göz yuvarlağının arka kısmında,ağ tabaka üzerinde görme duyusunu alan sinir hücrelerinin en çok olduğu yere sarıbenek denir.Sarı benekte görme çok kuvvetli ve net olur.Görme sinirinin ağtabakadan çıktığı,ışığa karşı duyarsız olan yere kör nokta denir.


Çevremizdeki cisimler,gündüz güneşten,gece çeşitli ışıklı kaynaklarından gelen ışıkla aydınlanır.Aydınlanan cisimlerden yansıyıp gözüme gelen ışık,saydam tabakadan ve gözbebeğinden geçerek göz merceğine gelir.göz merceği,bakılan cisim uzaktaysa incelir,bakılan cisim yakındaysa kalınlaşır.Böylece ışıkları kırarak ağ tabaka üzerinde toplar.Buna göz uyumu denir.Ağ tabaka üzerinde ters olarak cisim görüntüsü meydana gelir.
Bu görüntü görme sinirlerine etki yapar.Sinirler bu etkiyi beyindeki görme merkezine iletir.Böylece cisimlerin rengini,biçimini,hareketini,uzaklığını ve yakınlığını anlarız.Buna görme denir.
Göz kusurları ve düzeltilmesi:Bazı kimselerin,yaptıkları işi veya okudukları kitabı gözlerine fazla yaklaştırdıklarını görürüz.Bunlar uzağı iyi göremedikleri için cismi gözlerine yaklaştırırlar.Bu şekildeki göz kusurlarına,yakını gören miyop denir.Yakını görüp,uzağı göremeyen gözlerde,cismin görüntüsü ağ tabakanın önünde meydana gelir.
Bazı kimselerin okudukları kitabı veya yaptıkları bir işi gözlerinden fazla uzaklaştırdıklarını görürüz.Bunlar yakını iyi göremedikleri için cismi gözlerinden uzaklaştırırlar.Bu göz kusuruna uzağı görme hipermetrop denir.Uzağı görüp yakını göremeyen gözlerde,cismin görüntüsü ağ tabakanın arkasında meydana gelir.Bu göz kusuru,ince kenarlı gözlük camı kullanarak düzelir.Yaşlılarda ,göz merceği incelip kalınlaşma özelliğini kaybeder.Bu göz kusurlarına prespit denir.
Bazı kimseler renkleri iyi seçemez.Bu çeşit göz kusurlarına renk körlüğü denir.Renk körlüğü olanlar daha çok kırmızı ve yeşil renkleri birbirine karıştırır.Bazı kimselerde özellikle çocuklara görülen şaşılık da bir göz kusurudur.Şaşılık gözü oynatan kasların doğuştan kısa veya uzun oluşu yada sonradan kaslardan birinin felç olması ile meydana gelir.Göz çukurlarında meydana gelen urlar da şaşılığa sebep olabilir.Şaşılı,görmeyi bozan bir göz kusurudur.Şaşı olan bir kimse çift görürü.Şaşılığın önlenmesi için ameliyat gereklidir.
A:GÖZ HASTALIKLARI VE GÖZ SAĞLIĞI
Trahom:En tehlikeli göz hastalığıdır.Bu hastalık daha çok güney ve güneydoğu illerimizde görülür.Trahom mikropları içine yerleşir ve göz kapaklarının içinde yara yapar.Bu yaralarının iltihaplarında bulunan mikroplar çeşitli yallardan başkalarına bulaşarak hastalığın yayılmasına sebep olur.Trahoma yakalananların hemen tedavi edilmeleri gerekir.Aksi halde bu hastalık körlüğe sebep olur.Bu hastalığın yaygın olduğu yerlerde trahom dispanserleri vardır.Trahom hastalığının yayılmasına karasinekler sebep olur.Bu hastalıktan korunmak için trahomlu bölgelerde karasineklerin yok edilmesine çalışılır.Hastalara ait eşyaların kullanılmamasına dikkat edilir.
Konjonktivit:Basit konjonktivit,göz yaşarması,göz kamaşması ve göz ağrıları halinde olur.İltihaplar meydana gelir.Buna mikroplu konjonktivit denir.Bu hastalık çok tehlikelidir.Göz kaslarının iltihaplanmasına ve körlüğe sebep olur.Bu hastalıktan korunmak için temizliğe çok dikkat edilmeli.
Arpacık:Bazı mikropların etkisiyle gözde kirpiklerin dibinde bir kaşınma şişlik görülür.Bu şişlikler,iltihaplaşarak kendiliğinden patlar.Buna arpacık denir.Arpacıktan korunmak için sabahtan akşama gözler sabun ve su ile yıkanmalıdır.
Katarak:Göz billurunun veya zarının tamamen yada kısmen donuklaşmasından meydana gelen göz sağlığına denir.Herhangi bir neden ile göz yuvarlağının yaralanması,ezilmesi,göz zarlarının bozulması ve ihtiyarlık katarakta sebep olur.
Kataraklı kimseler fazla ışıktan hoşlanmazlar.Alaca karanlık ta daha rahat görürler.Bazen çift görmekten şikayet ederler.Bu hastalıkta görme yavaş yavaş azalır.Bazen de ansızın görme yeteneği kaybolur.Katarağın tedavisi ameliyattır.
Göz sağlığını korumak için,temizle çok önemlidir.Gözlerinde iltihap bulunan kimselerin eşyaları kullanılmaz.Göz rahatsızlıklarında ve görme bozuklukların da doktora başvurulur.Göze bir şey kaçınca elle ovuşturulmaz.Kaçan şeyin,göz kapağının açılıp kapanmasıyla kendi kendine çıkması beklenir.Kendiliğinden çıkmayan cisimler temiz bir pamukla,göze zarar vermeden alınır.
Fazla veya az ışık ile titreyen ışık gözü yorar.Durmadan okumak ve yazmak zamanla gözlerin bulunmalıdır.Işık orta derecede olmalı ve sol yukarıdan gelmelidir.Titreyen ışık altında çalışmamalıdır bozulmasına sebep olur.Olurken gözle kitap arasında 25-30 cm uzaklık bulunmalıdır.Işık orta derecede olmalı ve sol yukarıdan gelmelidir.Titreyen ışık altında çalışmamalıdır.
ŧ!kª
ŧ!kª
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 83
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 25/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DUYU ORGANLARI Empty Geri: DUYU ORGANLARI

Mesaj tarafından Å§!kª Ptsi Kas. 05, 2007 6:07 am

TATMA DUYUSU ORGANI
Tat almanın önemi:Tatma duyusu organı dildir.Yediğimiz şeylerin tatlı,acı,ekşi ve tuzlu olmadığını dilimizle anlarız.
Yiyeceklerimizi seçmede dilin önemi büyüktür.Tadı iyi olmayan ve bozulmuş şeyleri yemeyiz.
Dilimizi kaslardan yapılmıştır.Üzeri pürtüklüdür.Bu pürtüklere tatma memecikleri denir.Tatma memeciklerinin dibinde tatma sinirlerinin uçları bulunur.Dilin ucu,duyarlığın en fazla olduğu yerdir.
Nasıl tat alırız:Dilimiz,tükürükle daima ıslak haldedir.Yediğimiz maddeler tükürükte erir.Eriyen maddeler tatma memeciklerinden sinir uçlarını etkiler.Bu etki atma sinirleriyle beyindeki tatma merkezine iletilir.Böylece maddelerin tadını almış oluruz.Dilin ucu tatlıyı,arka tarafı acıyı,ön kenarları tuzluyu,orta kenarları ekşiyi tadar.
Dilin başka görevleri:Dilin tat alma işinden başka görevleri de vardır. Yiyeceklerimizin soğuk ve sıcaklığını dilimizle anlarız.Dilimiz çiğnenen yiyeceklerin ağzımızın içinde çevrilmesine,dişlerimizin arasında itilmesine,ıslanmasına ve yutulmasına yardım eder.Dil,bebeklerin süt emmesine yardım eder.
Dil,konuşmamıza da yardım eder bir organımızdır.Dil ağızda,hareket ederek,çeşitli seslerin çıkarılmasına ve konuşmamıza yardımcı olur.
Dilin sağlığı:Dilin sağlığını korumak için çok soğuk,sok sıcak,çok ekşi ve çok acı yiyecekler yememeli.Böyle yiyecekler tatma sinirlerine,dilin zarına zarar verir ve tat alma duyusunu zayıflatır.
ŧ!kª
ŧ!kª
Aktif Üye
Aktif Üye

Mesaj Sayısı : 83
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 25/10/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz